10 Kasım benim için sadece bir anma günü değil. Aynı zamanda içimde küçük bir hayalin canlandığı düşünme ve içimdeki minneti hatırlama günü.
Her yıl aynı hayal zihnimde beliriyor : Atatürk ile karşılıklı oturup kahve içmek . Sade bir masa sessiz bir ortam…. İki fincan kahve ve kalpten gelen sorular.

Ona bugünü anlatmak isterdim: çabaladığımızı , inandığımızı , yorulduğumuz zamanlar olduğunu ama yine vazgeçmediğimizi. Sonra sorardım : ‘’ Bugün siz olsaydınız nereden başlardınız ? ‘’

Bir an düşünür , tebessüm ederdi belki ve hayalimde onun sesini duyardım . Sakin , kararlı , güven veren :
” Kendine inan . Bilgine güven . Doğru bildiğin yoldan şaşma. “ Bir yudum kahve … ardından yine o net sözler : “ Bugünün dünyasında en büyük güç , düşünmek ve sorgulamak . Cesaretini koru , sabırlı ol . Ülken için üret , iyilik için çabala , adaletli ol . Umut vazgeçtiğinde ölür . Sen umudu yaşat . “
10 Kasım benim için böyle bir his işte . Her yıl , içimde yeniden canlanan bir buluşma . Bugün Atatürk ‘ ü saygıyla anıyorum . İçimden geçen tek cümle sade ve derin :
İyi ki vardın . İyi ki varsın .


