Skip links

Değişim ve Aynı Kalmanın Zorluğu

”Değişmek zor; ama bazen aynı adam olmak daha zor. “ Can Yücel’in bu sözü, hayata ve insana dair önemli bir gerçeği hatırlatıyor. Çoğumuz değişmekten korkarız. Çünkü değişim , alışkanlıklarımızdan , bildiğimiz yollardan , güvenli alanlarımızdan vazgeçmeyi gerektirir. Ancak bazen aynı kalmaya çalışmak , değişmekten daha zor hale gelir.

Hayatın Sürekli Akışı

Hayat sürekli hareket halindedir. Zaman ilerler , çevremiz dönüşür , insanlar farklılaşır . Bu akışa rağmen aynı yerde kalmak , ilk bakışta güven verici görünse de uzun vadede daha yorucu olabilir . Çünkü değişmeyen , aslında geride kalmaya başlar . Dünya yol alırken , olduğumuz yerde kalmak bize ağır bir yük bindirir.

Değişim Zor Ama Geliştirici

Değişim çoğu zaman zorlayıcıdır. Belki alıştığımız düzeni sarsar belki bizi bilinmez bir yola çıkarır. Ama aynı zamanda öğrenmenin , gelişmenin ve ilerlemenin de en temel kaynağıdır. İnsan , değiştikçe kendini yeniden tanır ; farklı bakış açıları kazanır ve hayatın sunduğu imkanları daha iyi değerlendirme şansı bulur.

Toplumsal Önemi

Değişim sadece bireysel bir gereklilik değil , toplumsal bir zorunluluktur. İnsanlar değiştikçe toplumlar da dönüşür , kültürler , değerler , alışkanlıklar , ekonomik ve sosyal yapılar değişimin etkisiyle yenilenir . Toplumlar , bireylerin değişim kapasitesiyle paralel olarak gelişir . Yeni fikirler , farklı bakış açıları ve öğrenilmiş deneyimler , toplumun ilerlemesini sağlar . Direnmek , yalnızca bireyi değil toplumu da geriye çeker ; yenilikleri ve fırsatları kaçırmaya yol açar . Bu nedenle değişim , toplumsal olarak da hayatta kalmanın ve ilerlemenin en önemli anahtarıdır.

Değişimden kaçmak mümkün değildir . Zor olan değişmek değil ; değişimin gerekliliğini kabul etmektir. Can Yücel ‘in işaret ettiği gibi , bazen aynı kalmaya çalışmak çok daha büyük bir çabadır . Çünkü insanın en büyük gücü , değişime uyum sağlama ve ondan yeni bir yol çıkarma becerisidir.
“ Değişimden kaçmak yorucu , değişime uyum sağlamak ise özgürleştiricidir . “