Skip links

Fomo Nedir ? Bir Şeyleri Kaçırma Korkusuyla Yaşamak

Hiç sosyal medyada arkadaşlarının bir etkinlikte olduğunu görüp “ Keşke ben de orada olsaydım “ diye düşündün mü Ya da bir fırsatı kaçırmaktan korkup aslında istemediğin bir şeye “ evet “ dediğin oldu mu ? İşte bu hislerin ortak bir adı var : FOMO

FOMO Ne Demek ?

FOMO İngilizce “ Fear of Missing Out “ ifadesinin kısaltılmasıdır. Türkçeye “bir şeyleri kaçırma korkusu “ ya da “ dışarıda bırakılma endişesi “ olarak ifade edilebilinir. Kişinin başkalarının yaşadığı deneyimleri kaçırdığına dair hissettiği kaygıdır. Özellikle digital çağda , sosyal medyanın etkisiyle daha da görünür hale gelmiştir.

Peki Neden Bu Kadar Yaygınlaştı ?

Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle birlikte , artık başkalarının hayatlarını neredeyse anlık olarak izliyoruz. Bir arkadaş tatilde , biri konserde , diğeri yepyeni bir başarıyı paylaşıyor. Tüm bunlar olurken sen kendi ekranından izliyorsan , ister istemez şu soru beliriyor: “ Ben ne yapıyorum ?
Oysa çoğu zaman bu içerikler hayatın sadece parlak anlarıdır. Filtrelenmiş mutluluklar, seçilmiş başarılar ve yakalanmış kareler. Ama biz , bu parçaları bir bütün sanıyoruz.

FOMO ‘ nun Etkileri

FOMO , zamanla zihinsel yorgunluk , mutsuzluk ve özgüven eksikliğine neden olabilir. Sürekli bir şeyleri kaçırıyor olma hissi , anda kalmamızı zorlaştırır. Kendi seçimlerimizden çok , başkalarının hayatlarına göre karar vermeye başlarız.

FOMO üzerine yaptığım psikolojik okumalara dayanarak , bu duyguyla baş etme yollarını şu şekilde özetleyebilirm :

1- Mindfulness ( Bilinçli Farkındalık ) Uygulamaları :

Araştırmalar , bilinçli farkındalık tekniklerinin FOMO düzeylerini azalttığını göstermektedir. Kabat- Zinn ‘in geliştirdiği mindfulness yaklaşımı, bireyin dikkati geçmiş ya da geleceğe değil, şu anki deneyimine yönlendirmesini sağlar . Bu da FOMO ‘ nun temelini oluşturan “ şu anda başka bir yerde olmalıydım” hissini hafifletir .

2- Sosyal Medya Kullanımının Sınırlanması

Sosyal medya ,bireylerin sürekli olarak başkalarının “ idealize edilmiş hayatlarını “ izlemesine neden olarak sosyal kıyaslamayı artırır ( Festinger , 1954 ) Bu da FOMO ‘yu besleyen en önemli kaynaklardan biridir. Günlük kullanım süresini azaltmak , bildirimleri kapatmak veya dijital detoks uygulamaları yapmak faydalı olacaktır.

3- Kişisel Değerlerin Farkında Olmak

Kendine ait yaşam amaçlarını , değerlerini ve hedeflerini tanımlamak , bireyin dışsal onay ihtiyacını azaltır. Deci ve Ryan ‘ın Öz Belirleme Kuramı ( Self – Determination Theory ) bu bağlamda önemlidir : Kişi , içsel motivasyonlarını fark ettiğinde , dışsal etkilerden daha az etkilenir. “ Ben bunu gerçekten istiyor muyum ? “ sorusu , bu farkındalığın temelidir.

4- Hayır Diyebilme Becerisini Geliştirmek

Sosyal baskı nedeniyle istemediğimiz etkinliklere katılmak , FOMO ‘ nun davranışsal bir sonucudur. Ancak bireyin sağlıklı sınırlar koyabilmesi , psikolojik dayanıklılığını artırır. Hayır demek , sosyal dışlanma anlamına gelmez ; aksine , kişisel bütünlüğü korumaktır.

5- Sosyal Kıyaslamanın Gerçekliğini Sorgulamak

Sosyal medya platformlarında paylaşılan içerilkler , bireyin gerçek hayatının yalnızca seçilmiş ve çoğu zaman abartılmış kesitleridir. Bu durum , bireyde “ eksik kalmışlık “ hissini körükler . Görünen ile gerçeğin her zaman örtüşmediğini hatırlamak , kıyaslama eğilimini azaltır.

6- Minnet Etmek

Minnet duygusunu geliştirmek, olumlu duyguları artırır ve FOMO ‘yu dengeleyen psikolojik bir tampon işlevi görür. ( Emmons and McCullough 2003 ) Günlük olarak sahip olunan şeyleri yazmak, bireyin dikkatini “ eksik olanlara “ , “ var olanlara “ yönlendirir.

7- Gerçek Sosyal İlişkileri Güçlendirmek

Araştırmalar , güçlü sosyal bağların , dijital dünyadaki onay arayışını azalttığını göstermektedir. Yüz yüze kurulan anlamlı ilişkiler , yalnızlık duygusunu azaltır ve FOMO’ nun temelinde yatan sosyal dışlanma korkusunu hafifletir. Yüzeysel bağlantılardan çok , derin ilişkileri beslemek önemlidir.

FOMO , çağımızın en yaygın psikolojik etkilerinden biri haline geldi. Ancak bu duyguya teslim olmak zorunda değiliz. Kendi ihtiyaçlarımızı , değerlerimizi ve ritmimizi tanıdığımızda ; başkalarının ne yaptığına değil , bizim için neyin anlamlı olduğuna odaklanabiliriz. FOMO ile başetmek, herşeye yetişmeye çalışmaktan vazgeçip, gerçekten önemli olana yer açmakla mümkündür. Çünkü bazı anlar vardır; kimse bilmez , kimse görmez ama bizde derin bir iz bırakır. Belki de en kıymetli olan , o anları kaçırmamaktır.